Bir kız çocuğunun doğumda, yumurtalıklarında 1-2 milyon yumurta bulunur. İlk adet döngüsünü yaşayıncaya kadar bunların sadece yarım milyonu kalır. 35 yaşına ulaştığında ise, menapoza kadar bir kaç yüz yumurta kalır. Bu sayıca azalmaya malesef ki kalite yönünden de azalma eşlik eder. Bu dönemdeki yumurtada artan genetik bozukluklar, bu yumurtalardan oluşan embryoların çeşitli anormalliklerine ve artan düşük, azalmış canlı doğum oranlarına neden olur. Bazen de Down sendromu gibi genetik problemlere neden olarak tespit edilince güçlükle elde edilmiş gebeliğin sonlandırılması her açıdan hasta ve eşi için çok zor bir sürece ve kayba neden olabilir. Son tıbbi literatürün ışığında Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) yöntemi ile ileride bebeğin eşi'ni (plasenta) oluşturacak hücrelerden 4-5 tanesinin biyopsi ile alınarak embryonun 5. gününde genetik incelemesi ile tüm kromozom yapısı ortaya konabilmekte ve sağlıklı embryolar saptanabilmektedir. Bu yöntemle, ileri anne yaşında sadece genetiği normal saptanan embryoların transferi ile erken gebelik kayıpları, düşükler ve tıbbi nedenli gebelik terminasyonlarının önüne geçilmiş olur. 

Bir başka yöntem ise embryolar döllenmeyi takibeden 3. günde 8 hücreli olduklarında bir adet hücreyi biyopsi ile alarak genetik inceleme yapıldığında 13,18,21,X ve Y kromozomları açısından taranmakta ve bu kromozomlar açısından sağlıklı ve istenen cinsiyette embryonun transferi yapılabilmektedir. Bu şekilde, erkek evlat veya kız evlat hasreti çeken ailelerin yüzü gülmektedir. 

Bu konu ile ilgili daha fazla bilgi almak için bu linke tıklayarak veya aşağıdaki yollardan biriyle Op Dr Vedat UĞUREL ile direkt olarak iletişime geçebilir ve  durumunuzu hasta -doktor gizliliği içinde konuşabilirsiniz...